Paylaş:
Dünyanın en prestijli tasarım etkinliklerinden biri olan Milano Tasarım Haftası, 8–13 Nisan 2025 tarihleri arasında İtalya’nın tasarım başkentinde gerçekleşti. Yine her zamanki gibi yalnızca bir fuar değil, şehir genelinde yayılan yaratıcı bir deneyim olarak kurgulanan bu hafta, Salone del Mobile ve Fuorisalone etkinlikleriyle tasarım dünyasının nabzını tuttu. Bu yılın edisyonu, hem estetik hem de düşünsel katmanlarıyla dikkat çeken projeleri, kültürel mirasa göndermeleri ve disiplinler arası iş birlikleriyle öne çıktı.
2025’in en çok konuşulan trendlerinden biri, çağdaş tasarımın geleneksel zanaatkârlıkla yeniden buluşmasıydı. Cam, ahşap, pirinç ve dokuma gibi malzemelerle üretilen el işçiliği detayları, hem modern hem nostaljik bir estetik sundu. Shakti Design Residency @ Alcova, Hint zanaatkârlığını günümüz tasarım diliyle buluşturduğu sergisiyle büyük ilgi gördü. Atölye kültürünü ön plana çıkaran bu yaklaşım, sadece estetik değil, aynı zamanda üretim etiği açısından da önemli bir fark yarattı.
Salone del Mobile bölümü için bu yılki yeni aydınlatma tasarımlarının yer aldığı Euroluce sergisiyle aynı zamana denk gelecek şekilde yapıldı. Sergileme İtalya’nın en büyük halk kütüphanelerinden biri olan Braidense Ulusal Kütüphanesi’nde yapıldı.
Sürrealizm ve Oyunbazlık: Hayal Gücünün Sınırlarını Zorlayan Tasarımlar
Milano Tasarım Haftası 2025, ziyaretçilerini sadece güzel objelerle değil, aynı zamanda hayal gücüyle şekillenmiş sahnelemelerle karşıladı. Fantastik kurgular, teatral sunumlar ve bilinçdışına selam gönderen tasarımlar, bu yılın sürprizlerinden oldu. Özellikle Louis Vuitton Objets Nomades koleksiyonunda yer alan çiçek formundaki pikap ve Pharrell Williams imzalı langırt makinesi, fonksiyon ile fantezinin kesişiminde konumlandı.
Doğaya Dönüş: Organik Formlar ve Biyofilik Tasarım
Sürdürülebilirlik odaklı yaklaşımlar, bu yıl da gündemdeydi. Bambu, keten, taş ve doğal boyalar gibi çevre dostu malzemelerle yapılan tasarımlar, hem iç hem dış mekânda doğayla yeniden bağ kurmanın yollarını aradı. Loewe’nin, 25 farklı sanatçının yeniden yorumladığı çaydanlık koleksiyonu, işlevsel bir nesneyi estetik bir anlatıya dönüştürdü. Bu tür projeler, doğa ile tasarımın sadece biçimsel değil, aynı zamanda felsefi bir düzlemde birleştiğini gösterdi.
Moda markalarının Milano Tasarım Haftası’ndaki etkisi bu yıl daha da hissedildi. Hermès, minimalist ama etkileyici bir yerleştirme ile iç mekân estetiğinde zarafetin tanımını yeniden yazdı. Gucci, bambu temalı canlı enstalasyonlarla doğayı sanatla buluşturdu. Miu Miu ise “Literary Club” konseptiyle müzik, edebiyat ve tasarımı iç içe geçiren çok katmanlı bir deneyim sundu. Bu projeler, moda ile ürün tasarımı arasındaki sınırların giderek daha geçirgen hale geldiğini açıkça ortaya koydu.
Kültürel Mirasla Diyalog: Geçmişten Geleceğe Tasarım
Tarihle kurulan bağ, bu yılki Milano Tasarım Haftası’nda dikkat çeken bir diğer başlıktı. Molteni&C’nin 1973 tarihli Monk sandalyesini güncelleyerek yeniden üretmesi, tasarım tarihine saygı duruşu niteliğindeydi. Benzer şekilde Faye Toogood’un Japon markası Noritake için tasarladığı el boyaması porselen koleksiyon, geçmişin ustalığını günümüzün özgün bakışıyla buluşturdu.

Milano Tasarım Haftası Yaratıcılığın Küresel Merkezi Olmayı Sürdürüyor
Milano Tasarım Haftası 2025, yalnızca ürünlerin değil fikirlerin de sergilendiği bir platforma dönüştü. Şehirdeki müzeler, galeriler, atölyeler ve geçici sergiler, ziyaretçileri tasarımın hem maddi hem düşünsel boyutlarıyla buluşturdu. Etkinlik, yaratıcı endüstriler için bir vizyon geliştirme alanı olmaya devam ederken, tasarımın sadece “güzel şeyler üretmek” değil, aynı zamanda kültürel, politik ve ekolojik mesajlar taşımak olduğunun da altını çizdi.
Milano Tasarım Haftası Hakkında
Milano Tasarım Haftası (Milano Design Week), her yıl Nisan ayında İtalya’nın Milano kentinde düzenlenen, dünyanın en büyük ve en etkili tasarım etkinliklerinden biridir. 1961 yılında mobilya fuarı olarak başlayan Salone del Mobile, zaman içinde tüm kente yayılan yaratıcı bir kutlamaya dönüştü. Bugün Milano Tasarım Haftası, yalnızca iç mekân tasarımıyla sınırlı olmayan; endüstriyel tasarım, moda, mimarlık, grafik tasarım, teknoloji ve çağdaş sanat gibi pek çok disiplini buluşturan çok boyutlu bir platformdur.
Hafta iki ana yapıdan oluşuyor;
- Salone del Mobile.Milano: Rho Fiera fuar alanında gerçekleşen ve dünyanın dört bir yanından önde gelen markaları, tasarımcıları ve alıcıları bir araya getiren ticari fuar niteliğindedir. Ürün lansmanlarının, sektörel buluşmaların ve yenilikçi tasarımların merkezi konumundadır.
- Fuorisalone: Şehir merkezinde ve çevresindeki farklı semtlerde (Brera, Tortona, Isola, 5Vie, Lambrate gibi) düzenlenen bağımsız sergi, enstalasyon ve etkinliklerin genel adıdır. Bu alanda daha deneysel, yaratıcı ve disiplinlerarası işler öne çıkar.
Milano Tasarım Haftası, yalnızca bir “tasarım fuarı” değil; aynı zamanda tasarımın toplumsal, kültürel ve teknolojik boyutlarını tartışmaya açan küresel bir sahnedir. Bu etkinlik, tasarımı sadece estetik değil; aynı zamanda bir düşünme ve dönüştürme biçimi olarak ele alan profesyoneller, akademisyenler, öğrenciler ve sanatseverler için büyük bir ilham kaynağıdır. İzlenmesi gereken başlıca etkinlikler arasında uluslararası markaların özel sunumları, tasarım okullarının sergileri, kamusal alanlara yayılan deneysel projeler ve moda-tasarım-mimarlık kesişiminde gerçekleşen yaratıcı buluşmalar yer alır.
Neden takip etmeli?
Milano Tasarım Haftası, yalnızca sektörel bir gelişmeleri değil, aynı zamanda tasarımın dünyayı nasıl şekillendirdiğini anlamak için de eşsiz bir fırsattır. Yaratıcı fikirlerin küresel ölçekte paylaşılması, kültürlerarası diyalogların kurulması ve yenilikçi yaklaşımların gözlemlenmesi açısından bu hafta, her tasarım tutkunu için adeta bir pusula işlevi görür.