Turizmin yalnızca ekonomik bir faaliyet olmadığına dikkat çeken ÇEKÜL Vakfı, 27 Eylül Dünya Turizm Günü kapsamında, sürdürülebilir turizm ilkelerini gündeme taşıdı. Vakıf, yaptığı açıklamada turizmin doğal ve kültürel değerlerimizi koruma bilinciyle planlanması gerektiğine vurgu yaparak, plansız turizmin kalıcı zararlar verebileceğini belirtti. ÇEKÜL Vakfı, özellikle kültürel mirasımızın korunarak gelecek kuşaklara aktarılmasının, sürdürülebilir bir turizm modeliyle mümkün olacağını ifade etti.
ÇEKÜL Vakfı’nın açıklamasında, turizmin yalnızca ekonomik bir getiri sağlamaktan öteye, doğal ve kültürel mirasımızı koruma sorumluluğu taşıdığına dikkat çekildi. Vakıf, bu bilinci yaygınlaştırmak ve turizm faaliyetlerini sürdürülebilir bir yapıya kavuşturmak amacıyla, turizm sektöründeki tüm paydaşları harekete geçmeye davet etti. “Turizm, ülkemiz için önemli bir gelir kaynağı ancak bu kaynak, sürdürülebilir planlama olmadan gelecek nesillere aktarılamaz” sözleriyle, uzun vadeli planlamaların önemine vurgu yapıldı.
Plansız Turizmin Zararlı Etkileri
ÇEKÜL Vakfı, kontrolsüz ve plansız turizm faaliyetlerinin doğal ve kültürel alanlarda geri döndürülemez tahribatlara yol açtığını belirtti. Özellikle tarihi kentlerimizdeki aşırı yoğunluk ve doğal alanlardaki tahribat, bu konuda daha dikkatli olunması gerektiğini gösteriyor. “Kimlikli kentlerimiz ve doğal alanlarımız ancak doğru planlamalarla korunabilir. Aksi halde kültürel dokularımız bozulur ve yerel halkın yaşamı olumsuz etkilenir.” şeklinde yapılan uyarı, turizmin sosyal ve kültürel yapıyı doğrudan etkilediği gerçeğine de dikkat çekiyor.
Kültürel Mirası Korumak, Uzun Vadeli Bir Sorumluluk
Vakıf, Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü (UNWTO) ve Birleşmiş Milletler Çevre Programı (UNEP) tarafından belirlenen sürdürülebilir turizm ilkelerinin acilen hayata geçirilmesi gerektiğini belirtti. Turizm planlamalarının yalnızca ekonomik hedefler doğrultusunda değil, yerel halkın ve çevrenin korunmasını esas alan bir anlayışla yapılması gerektiği vurgulandı. “Turizm, insanın doğayla olan bağını koparmadan, hem yerel halkın hem de turistlerin gereksinimlerini dikkate alarak sürdürülebilir bir çerçevede ele alınmalıdır.” ÇEKÜL Vakfı, sürdürülebilir turizmin yalnızca devletin değil, aynı zamanda yerel yönetimlerin, özel sektörün, sivil toplum kuruluşlarının ve bireylerin ortak sorumluluğu olduğunun altını çizdi. “Sürdürülebilir bir turizm modeli, toplumun kültürel ve doğal değerlerini koruma anlamında kritik bir rol oynar. Bu bağlamda, yerelde yaşayan halkla birlikte planlanacak projeler, turizmin kalıcı faydalar sağlamasında hayati öneme sahiptir.” denildi.
Turizm faaliyetlerinin doğayı ve kültürel mirası koruma temelinde yeniden yapılandırılması gerektiğini belirten vakıf, “Gelecek kuşaklara aktarabileceğimiz doğal ve kültürel değerlerimiz olmalı. Ancak sürdürülebilir planlamalarla turizmin uzun vadede ekonomik katkıları artırılabilir.” diyerek sözlerini tamamladı. ÇEKÜL, bu kapsamda bireylerin de gezgin olarak doğayı keşfederek, çevreye zarar vermeden seyahat etmeye teşvik edilmesi gerektiğine dikkat çekti.
ÇEKÜL Vakfı Hakkında
1990 yılında Prof. Dr. Metin Sözen öncülüğünde kurulan ÇEKÜL Vakfı, doğa, kültür ve insan arasındaki uyumu savunan çalışmalarıyla tanınıyor. Türkiye genelinde sayısız projeye imza atan vakıf, kültürel mirasın korunması ve sürdürülebilirlik anlayışının yaygınlaşması için çalışmalar yürütüyor. “Doğa ve Kültürle Varız” sloganıyla, küçük yerleşimlerden büyük kentlere kadar geniş bir yelpazede koruma projeleri hayata geçiriyor. Vakfın yürüttüğü ağaçlandırma projeleri ve kültürel dokunun korunması adına yaptığı çalışmalar, yerel yönetimlerden bireylere kadar geniş bir kesimle iş birliği içinde sürdürülüyor.
ÇEKÜL Vakfı, kültürel mirasın korunması ve turizmin uzun vadeli bir sürdürülebilirlik modeliyle yapılandırılması konusunda rehberlik eden bir sivil toplum kuruluşu olarak, Türkiye’nin dört bir yanında projeler yürütüyor. Vakıf, yerel yöneticiler, sivil toplum kuruluşları ve üniversitelerle iş birliği yaparak, Anadolu’nun doğal ve kültürel zenginliklerini koruma hareketine öncülük ediyor.