Paylaş:
Bitlis’in Hizan ilçesindeki yüzlerce yıllık taş evler, sessiz bir tarihin şahidi. Şimdi bu tarihi doku, sanatseverlerin ve araştırmacıların odağına taşınıyor. Fotoğraf sanatçısı Hilal Bayar’ın yürüttüğü özel bir çalışma, bölgenin kültürel mirasını görünür kılıyor. “Taşın Belleği: Hizan’ın 300 Yıllık Taş Evleri” başlıklı fotoğraf projesi, Anadolu mimarisine dikkat çekiyor. Yüzyıllardır ayakta kalan bu evler, sadece birer yapı değil. Onlar, emeğin, hafızanın ve insan hikâyelerinin taşıyıcısıdır. Bayar’ın objektifinden yansıyan kareler, bu eşsiz kültürü gelecek kuşaklara aktarma misyonu taşıyor.
Unutulmaya Direnen Bir Miras: Hizan Taş Evleri
Proje, Hizan merkez ve çevre köylerindeki geleneksel taş mimarisini odağa alıyor. Geleneksel taş mimarisi, sadece bir yapı biçimi olarak ele alınmıyor. Aynı zamanda insan hikâyeleriyle iç içe geçmiş yaşayan bir kültür unsuru olarak değerlendiriliyor. Her bir fotoğraf karesi, geçmişin izlerini bugüne taşıyor. Projenin yürütücüsü Hilal Bayar, saha çalışmaları sırasında önemli bir eksikliğe dikkat çekti. Bayar, bölgede ciddi bir arşivleme eksikliği olduğunu belirtiyor. “Çalışma yaptığımız köylerde hem mekân hem de insan dönüşümü yaşanıyor” diyor. Bu nedenle köyün yaşlı kuşaklarının sözlü ve görsel hafızasının korunması büyük önem taşıyor. Bayar, bu arşivleme ihtiyacının altını çiziyor.

“Fotoğraf Sadece Görmek Değildir, Anlamaktır”
Sanatçı Hilal Bayar, Hizan’a gelen fotoğrafçıların genelde turistik karelerle yetindiğini söylüyor. Oysa bu taş evlerin içinde zamana direnen hayatlar var. Unutulmaya yüz tutmuş hikâyeler her taşın ardında gizli. Bayar, fotoğrafın temel amacını şu sözlerle özetliyor: “Fotoğraf sadece görmek değildir, anlamaktır.” Bu özel çalışma, o sessizliği duymak ve belgelemek üzerine kurulmuş. Bu yaklaşım, projenin sanatsal derinliğini artırıyor. Proje, sadece mimariyi değil, aynı zamanda o mekânlarda yaşayanların ruhunu da yakalamayı hedefliyor. Bu hassas bakış açısı, “Taşın Belleği”ni sıradan bir çalışmanın ötesine taşıyor.
Saha çalışmaları kapsamında elde edilen tüm fotoğraflar büyük bir titizlikle işleniyor. Bu değerli arşiv, ilerleyen süreçte geniş kitlelerle buluşacak. Elde edilen materyaller bir sergi, bir yayın ve kısa bir belgesel olarak sunulacak. Bu üç farklı mecra, projenin etkisini artırmayı amaçlıyor. Taşın Belleği Belgeseli ve diğer çıktılar, hem kültürel mirasın korunmasına hizmet edecek. Hem de Anadolu’nun taş mimarisine yönelik farkındalığı artıracak önemli bir adım olacak. Bayar, projeye destek veren Bitlis Valiliği ve Hizan Kaymakamlığına da özel teşekkürlerini iletiyor. Bu önemli proje, kültürel hafızanın kaybolmaması adına atılmış çok değerli bir adımdır. Sanatseverler ve tarih meraklıları, sonuçları heyecanla bekliyor.










