Sonbaharda sanatseverleri dijital sanatın büyüleyici dünyasıyla buluşturacak olan Pera Müzesi, Hesaplar ve Tesadüfler adlı sergisiyle dikkat çekiyor. Macaristan Ulusal Bankası Koleksiyonu’ndan seçilen bu sergi, algoritma ve bilgisayar sanatının üç öncü ismi Vera Molnár, Dóra Maurer ve Gizella Rákóczy’nin eserlerini bir araya getiriyor. Sergi, 19 Eylül 2024’ten 26 Ocak 2025’e kadar ziyaretçilere açık olacak.
Hesaplar ve Tesadüfler: Sanatın Bilimle Dansı
Algoritmaların estetik ile buluştuğu sergide, Molnár, Maurer ve Rákóczy’nin eserleri, sanat ile matematiği birleştiriyor ve soyut sanatın dijital araçlarla nasıl evrildiğini gözler önüne seriyor. Serginin küratörlüğünü üstlenen Kinga Rózsa Hamvai, bu üç sanatçının matematiksel ve algoritmik süreçlerle sanat üretirken hem rastlantısallık hem de düzen arayışlarını nasıl dengelediğine dikkat çekiyor.
Vera Molnár’ın eserleri, dijital sanatı tanımlayan önemli mihenk taşlarından biri olarak öne çıkıyor. Molnár, 1960’larda bilgisayarlarla çalışmaya başlamış ve matematiksel soyutlama konusunda öncü olmuş bir isim. Sergide yer alan eserlerinden “Dairenin Dikdörtgenleştirilmesi” (1962–1964) ve “İkonlar” (1962–1966) gibi çalışmalar, sanatçının soyutlamayı nasıl sistematik bir yaklaşımla ele aldığını gösteriyor. Molnár, “hayali makine” olarak adlandırdığı teknikle, rastgelelik ve algoritmaların estetik sınırlarını genişletiyor.
Sanatın Algoritmik Dönüşümü
Dóra Maurer, sanat pratiğinde hareket ve matematiksel dizileri birleştirerek, sanatsal ifadenin sınırlarını zorlayan bir yaklaşıma sahip. Sergide yer alan “Öğrenilen İstemsiz Hareketler” (1973) adlı filmi, sanatın rastlantısallıkla nasıl kesiştiğini gösteriyor. Maurer’in renkleri ve geometrik yapıları birleştirerek oluşturduğu “Dilediğin Gibi 12” (1990) ve “Dilediğin Gibi 54” (2009) adlı eserleri, düzlem ve mekân ilişkisini araştıran önemli yapıtlar olarak sergide yer alıyor.
Gizella Rákóczy ise, dört kollu spirallerle yaptığı matematiksel araştırmalarıyla dikkat çekiyor. Fibonacci dizisi ile renkleri katmanlandırarak oluşturduğu “4 Rengin 4 Tonu” (1998) adlı eseri, renk varyasyonlarının matematiksel düzenlemelerle nasıl estetik sonuçlar verdiğini gösteriyor. Rákóczy’nin eserleri, geometrik formlar ve labirent temalarını sistematik olarak ele alırken, sanatsal ve matematiksel araştırmayı bir arada yürütüyor.
Algoritma Sanatının Zengin Tarihi
Bu sergi, yalnızca sanat eserlerinin değil, aynı zamanda dijital çağın sanatsal araçlarının gelişimini de mercek altına alıyor. 20. yüzyılın ortalarından bu yana Macaristan’da kök salmış olan bu yaklaşım, sanatçıların yeni teknolojilerle estetik arayışlarını derinleştirdiği bir dönemi temsil ediyor. Sergi, sanat ile bilim arasındaki bu karşılıklı etkileşimi, hesaplamalar ve tesadüflerin estetik bir dansa dönüştüğü bir alan olarak sunuyor.
Pera Müzesi, dijital sanatın matematik ve algoritmalarla nasıl şekillendiğini gözler önüne seren Hesaplar ve Tesadüfler sergisiyle, ziyaretçilerini hem estetik hem de entelektüel bir yolculuğa davet ediyor. 26 Ocak 2025 tarihine kadar sürecek olan bu sergi, sanatseverlerin kaçırmaması gereken önemli bir etkinlik.
Dijital Sanatın Öncüsü Vera Molnár’a Saygı: Yeni Bir Perspektif
Suna ve İnan Kıraç Vakfı Pera Müzesi’de açılan bir diğer sergi ise, bilgisayar sanatının öncüsü Vera Molnár’a saygı duruşu niteliğinde. Geçtiğimiz yıl 99 yaşında vefat eden Molnár, ölümünün ardından Centre Pompidou’da altı ay süren bir retrospektifle anıldı. 2024 Türk – Macar Kültür Yılı kapsamında İstanbul’da sanatseverlerle buluşan “Vera Molnár’ın İzinde” sergisi, Molnár’ın çığır açan eserlerini 16 güncel sanatçının yapıtlarıyla bir araya getiriyor. Richard Castelli ve Zsófia Máté’nin küratörlüğünde düzenlenen sergide, Molnár’ın etki alanını genişleten sanatçılar, onun yaratım süreçlerinden ilham alarak video ve artırılmış gerçeklik gibi güncel medya araçlarıyla eserler üretiyor. Vera Molnár’ın İzinde, dijital sanatın ikonik öncüsünü anarak, sanatın algoritmik boyutunu keşfetme fırsatı sunuyor. Molnár’ın çalışma yöntemlerini kullanarak veya onun görsel dünyasına atıfta bulunarak, video ve artırılmış gerçeklik gibi güncel medya araçlarıyla eserler üreten sanatçılar arasında Refik Anadol, Arno Beck, Peter Beyls, Snow Yunxue Fu, Mario Klingemann, Patrick Lichty, Frieder Nake, Casey Reas, Antoine Schmitt, Erwin Steller, Tamiko Thiel and /p, u2p050, Iskra Velitchkova, aurèce vettier, Mark Wilson ve Samuel Yan yer alıyor.