Paylaş:
2025 yılı, yapay zeka (YZ) teknolojilerinin küresel düzeyde şekil aldığı bir yıl olmaya aday. 10-11 Şubat tarihlerinde Fransa, dünya genelinden 100’den fazla ülkeyi Paris’te ağırladı. Grand Palais’de gerçekleşen 2025 AI Eylem Zirvesi, hükümet liderleri, akademisyenler, araştırmacılar ve kültürel sektör temsilcilerini buluşturdu. Zirve, hem bilimsel hem de kültürel açılardan bir dönüm noktası oldu.
Fransa’nın Kültür Bakanı Rachida Dati’nin önderliğinde düzenlenen etkinlikte, yapay zekanın sanat ve kültür alanındaki etkileri tartışıldı. “Yapay zeka, yaratıcılığı dönüştürme potansiyeline sahip. Ancak bu fırsatları keşfederken, telif hakları gibi önemli meseleleri göz ardı etmemeliyiz” diyen Bakan Dati, bu sürecin yaratıcılar için sunduğu fırsatları vurguladı.
Yapay Zeka Güvenliği ve Telif Hakları Zirveye Damgasını Vurdu
Zirve öncesi, 38 uluslararası kuruluş yapay zekanın gelişimi ile telif hakları arasındaki dengeyi sağlamayı amaçlayan bir yapay zeka bildirisi yayımladı. Bu bildiride, yapay zekanın güvenliği ve etik kullanımı ön plana çıkarıldı. Zirveye katılan kuruluşlar, yapay zekanın güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde gelişmesi gerektiğini vurguladı. Bu bağlamda, özellikle yapay zekanın fikri mülkiyet haklarına saygı göstermesi gerektiği ifade edildi.
Uluslararası Yayıncılar Birliği (IPA) ve Avrupa Yayıncılar Federasyonu’nun da desteklediği bildiride, “Yapay zeka, telif haklarına saygılı bir biçimde geliştirilmelidir. Etik bir yapay zeka, hak sahiplerinin izni olmadan çalışamaz” denildi. Bildiri, yapay zekanın gelişiminin yalnızca teknolojik değil, aynı zamanda toplumsal ve kültürel sorumlulukları da beraberinde getirdiğini belirtiyor.
Yapay Zeka ve Kültür: Yaratıcılığın Yeni Dönemi
2025 AI Eylem Zirvesi, yapay zekanın sanat dünyasına nasıl etki edeceğini de tartıştı. Artprice ve kurucusu Thierry Ehrmann, yapay zekanın sanat piyasasında nasıl bir dönüşüm yarattığını ve sanatçılar için sunduğu fırsatları vurguladı. Bu dönemde, yapay zekanın yaratıcı süreçlere entegrasyonu, sanatçıların işlerini dijital ortamlarda daha geniş kitlelere ulaştırmalarını sağlıyor. Ancak, bu dijital dönüşümün, telif hakları konusunda yeni zorluklar yaratabileceği de zirvede dile getirildi. Bakan Dati’nin ifadesiyle, yapay zeka, kültürün evriminde önemli bir araç olacak. Fakat, bu dönüşümde kültürel mirasın korunması ve telif haklarının güvence altına alınması gerektiği unutulmamalıdır.
Yapay Zeka Güvenliği ve Dijital Eşitsizlik: Küresel Bir Sorun
AI Eylem Zirvesi, dijital eşitsizliklerin önlenmesi ve yapay zeka güvenliğinin sağlanması için atılacak adımları da tartıştı. Zirveye katılan ülkeler, yapay zekanın daha adil ve eşitlikçi bir şekilde kullanılması gerektiği konusunda hemfikir oldu. Yapay zeka, özellikle gelişmekte olan ülkelerde, dijital eşitsizlikleri artırma potansiyeline sahip. Bu nedenle, yapay zeka güvenliği ve kapasite artırımı, dünya çapında dikkatle ele alınması gereken bir konu olarak öne çıktı. Zirve kapsamında, yapay zekanın çevresel etkileri de masaya yatırıldı. AI sistemlerinin enerji tüketimi, gelecekteki sürdürülebilirlik hedeflerini etkileyebilir. Bu sebeple, yapay zeka güvenliği ve çevresel etkileri göz önünde bulundurularak yeni stratejiler geliştirilmesi gerektiği vurgulandı.

Gelecek İçin Yapay Zeka Stratejileri
Yapay zeka güvenliği ve telif hakları, yalnızca Fransa için değil, tüm dünyadaki hükümetler için bir öncelik haline geldi. Paris’teki zirvede alınan kararlarla, yapay zekanın güvenliği ve etik kullanımı üzerine küresel bir işbirliği sağlanması hedefleniyor. Yapay zeka teknolojilerinin hızla gelişen doğası, yeni düzenlemeler ve politikalar gerektiriyor. Bu alandaki işbirlikleri, dijital eşitsizlikleri ortadan kaldırmaya ve daha adil bir yapay zeka ekosistemi yaratmaya yöneliktir.
Zirvenin sonunda, yapay zeka güvenliği ve etik sorunlar çözülmeden, yapay zekanın güvenilirliğinden bahsedilemeyeceği bir kez daha ortaya kondu. Bu, teknolojinin sadece gelişiminde değil, aynı zamanda kültürel, toplumsal ve hukuki yönlerinin de önem taşıdığı bir gerçek.
ABD ve İngiltere’nin Paris Zirvesi’ne Katılmama Kararı
Paris’teki zirve, yapay zeka konusunda küresel bir yaklaşım geliştirmeyi amaçlasa da ABD ve İngiltere’nin bu deklarasyonu imzalamaması, düzenleme ve teknolojiye yaklaşımda büyük bir ayrım ortaya koydu. Fransa, Çin, Hindistan, Japonya, Avustralya ve Kanada gibi 60 ülke deklareyi desteklerken, ABD ve İngiltere global yönetişim ve ulusal güvenlik konularında daha fazla netlik talep etti. Özellikle ABD, Avrupa’nın aşırı düzenlemelerini eleştirerek bu durumun yapay zeka endüstrisinin gelişimine engel olabileceği konusunda uyarılarda bulundu. Bu yaklaşım, yapay zekanın geleceğiyle ilgili farklı bakış açılarını ve çıkarları gözler önüne serdi.
Alfabetik Sıra İle İmzacı ülkeler:
- Almanya
- Avustralya
- Avusturya
- Belçika
- Birleşik Arap Emirlikleri
- Brezilya
- Bulgaristan
- Cibuti
- Çekya
- Çin
- Danimarka
- Endonezya
- Ermenistan
- Estonya
- Fas
- Finlandiya
- Fransa
- Güney Afrika
- Hırvatistan
- Hindistan
- Hollanda
- İrlanda
- İspanya
- İsveç
- İsviçre
- İtalya
- Japonya
- Kamboçya
- Kanada
- Kazakistan
- Kenya
- Kıbrıs
- Kore Cumhuriyeti
- Letonya
- Litvanya
- Lüksemburg
- Macaristan
- Malta
- Meksika
- Monako
- Nijerya
- Norveç
- Polonya
- Portekiz
- Romanya
- Ruanda
- Senegal
- Sırbistan
- Singapur
- Slovakya
- Slovenya
- Şili
- Tayland
- Ukrayna
- Uruguay
- Vatikan
- Yeni Zelanda
- Yunanistan