Paylaş:
İngiltere yapımları 2030’da temiz enerjiye geçiyor

İngiltere film ve televizyon endüstrisi, iklim kriziyle mücadelede somut bir eşik aşmaya hazırlanıyor. BBC, British Film Institute, Channel 4, Netflix, Universal International Studios ve Sky’ın da aralarında bulunduğu 13 büyük kuruluş, yapım süreçlerinde temiz enerji kullanımına kalıcı olarak geçmeyi hedefleyen bir niyet beyanına imza attı. 2030 yılına kadar hayata geçirilmesi planlanan bu dönüşüm, sektörün fosil yakıtlara bağımlılığını sona erdirmeyi amaçlıyor. İmzacılar arasında BBC Studios, ITV, ITV Studios, Fremantle, Pact ve UKTV gibi önemli aktörler de yer alıyor. Taahhüt, çekimlerde yaygın biçimde kullanılan dizel jeneratörlerin yerini batarya depolama sistemleri, güneş enerjisi çözümleri ve hibrit teknolojilerin almasını öngörüyor. Bu sayede karbon salımı, hava kirliliği ve gürültü düzeylerinin ciddi biçimde azaltılması hedefleniyor.
Temiz enerji için yol haritası
İngiltere ekran endüstrisinin çevresel sürdürülebilirlik kuruluşu Bafta albert, bu dönüşümü desteklemek amacıyla “Spark: Clean Temporary Power By 2030” başlıklı kapsamlı bir yol haritası yayımladı. Belge, sektörün geçici güç kullanımında fosil yakıtları tamamen terk ederek daha sürdürülebilir bir altyapıya yönelmesi için net bir çağrı niteliği taşıyor. Çalışma; yapım şirketleri, ekipman tedarikçileri ve enerji uzmanlarıyla yapılan istişareler sonucunda hazırlandı. Bafta albert’in topladığı verilere göre, 2024 yılında Birleşik Krallık’taki yapımlar jeneratörlerde üç milyon litreden fazla fosil yakıt tüketti. Üstelik prodüksiyonların yarıdan fazlası enerji ihtiyacını neredeyse tamamen bu kaynaklardan karşıladı. Bu tablo, sektörün çevresel etkisini gözler önüne sererken dönüşüm ihtiyacını da kaçınılmaz kılıyor.
Üç aşamalı dönüşüm modeli
Spark yol haritası, sektöre yönelik üç temel eylem alanı tanımlıyor. “Azalt” başlığı altında enerji ihtiyacının daha verimli planlama ve ekipman kullanımıyla düşürülmesi hedefleniyor. “Yeniden donat” aşaması, stüdyoların ve setlerin altyapısının yeni nesil güç çözümleriyle güncellenmesini kapsıyor. “Yeniden beceri kazandır” ise ekiplerin bu teknolojileri planlama, bütçeleme ve işletme konusunda eğitilmesini öngörüyor. Niyet beyanında yer alan ortak açıklamada, fosil yakıtlı jeneratörlerin onlarca yıldır film ve dizi üretiminin en çevreye zarar veren unsurlarından biri olduğu vurgulanıyor. Açıklamada, bu sistemlerin karbon salımının yanı sıra gürültü ve hava kalitesini de olumsuz etkilediği hatırlatılıyor. Kuruluşlar, 2030 hedefinin yalnızca çevresel değil, aynı zamanda daha verimli ve modern bir üretim modeli yaratmayı amaçladığını belirtiyor.
Bu kapsamlı dönüşüm, İngiltere’yi sürdürülebilir yapım pratikleri konusunda Avrupa’da öncü bir konuma taşıyabilir. Temiz enerji odaklı bu yaklaşım, yalnızca çevresel sorumluluğu artırmakla kalmıyor; aynı zamanda film ve televizyon sektörünün geleceğine dair yeni bir üretim standardı da tanımlıyor. Uzmanlara göre bu adım, küresel ölçekte benzer taahhütlerin önünü açabilecek güçlü bir örnek niteliği taşıyor.








