Paylaş:
Yapay zeka eğitimi için yaratıcı çalışmaların izinsiz kullanımı, sanat dünyasında ciddi bir tepki doğurdu. 11.000’den fazla aktör, sanatçı ve yaratıcı endüstri üreticisi, bu duruma “büyük bir haksız tehdit” diyerek itiraz etti. İmzacılar, yapay zeka kullanımının lisanssız ve etik dışı yollarla sanatı tehdit ettiğini vurgularken, sektör çalışanlarının haklarının korunmasını talep ediyor.
Açıklamada, “Yaratıcı eserlerin izinsiz yapay zeka eğitimi için kullanılması, arkasındaki insanların geçim kaynaklarını tehdit ediyor ve izin verilmemelidir,” ifadeleri kullanıldı. Bu çağrı, sadece oyunculardan değil; yönetmenler, yazarlar, şarkıcılar, gazeteciler ve fotoğrafçılar gibi geniş bir yelpazede yaratıcı endüstri üreticilerinden destek buldu.
Yaratıcı Endüstri Üreticilerinden Yoğun Tepki
Sanatçılar, son dönemde yapay zeka teknolojilerinin gelişmesiyle haklarını koruma mücadelesine girişti. Özellikle yapay zeka kullanımının ses, yüz ve hareket taklitlerini mümkün kılması, sanatçıların kendi görüntüleri ve sesleri üzerindeki kontrollerini kaybetme endişesi yaratıyor. Bu durum, yaratıcı endüstri üreticilerini derinden etkiliyor ve yapay zeka kullanımında etik sorunlar gündeme geliyor.
SAG-AFTRA’nın Etkili Mücadelesi Sürüyor
ABD’de yaklaşık 160.000 medya profesyonelini temsil eden SAG-AFTRA sendikası, yapay zeka eğitimi ve kullanımı konusunda önemli adımlar attı. Geçtiğimiz yıl, oyuncular bu duruma karşılık daha sıkı düzenlemeler talebiyle greve çıktı ve yapay zekanın yaratıcı sektör üzerindeki etkilerini sınırlamak için mücadele başlattı. SAG-AFTRA’nın talepleri arasında, yapay zeka teknolojileriyle sanatçıların görüntü ve seslerinin taklit edilmesine karşı daha fazla koruma sağlanması ve sanatçılara uygun ücretlerin ödenmesi de bulunuyor.
Yapay Zeka Eğitimi İçin Rıza ve Tazminat Talepleri
2023 Kasım ayında, SAG-AFTRA sendikası stüdyolarla yürüttüğü müzakereler sonucunda geçici bir anlaşmaya vardı. Bu anlaşma, sanatçıların görüntü ve seslerinin yapay zeka kullanılarak çoğaltılmasında rıza haklarını koruma altına alıyor ve bu tür durumlarda sanatçılara tazminat ödenmesini sağlıyor. Bu hamle, yaratıcı endüstri üreticilerinin haklarının korunmasına yönelik atılan önemli bir adım olarak görülüyor.
Bu yıl başında, önde gelen müzik şirketleriyle yapılan geçici bir anlaşma da, sanatçıları AI teknolojilerinin yaratacağı tehditlerden koruma amaçlı düzenlemeler içeriyor. Bu anlaşmanın onaylanması halinde, 2026 sonuna kadar geçerli olacak ve sanatçılara, seslerinin dijital olarak çoğaltılmasında rıza hakkı ile asgari ücret güvencesi sağlayacak.
AI Eğitimi İçin İnsan Odaklı Tanımlar
Bu yeni anlaşmada, “sanatçı,” “şarkıcı” ve “telif hakkı sanatçısı” terimlerinin yalnızca insanları kapsaması gerektiği özellikle vurgulandı. Yapay zeka tarafından oluşturulan müziklerin, insan sanatçıların taklit edilmesi nedeniyle zarar verdiğini belirten sanatçılar, bu duruma karşı korunmanın önemini vurguluyor. Sendikanın açıklamasına göre, anlaşmada yer alan “açık ve belirgin rıza” ile “asgari ücret gereklilikleri,” sanatçıların AI teknolojisi kullanılarak yaratılan eserlerde seslerinin çoğaltılmasını engellemeyi hedefliyor.
Ek Ücret ve Sağlık Hakları Gündemde
SAG-AFTRA’nın sunduğu açıklamaya göre, anlaşmada asgari ücretlerde artış, sağlık ve emeklilik haklarında iyileştirmeler de bulunuyor. Bu düzenlemeyle, AI eğitimi ve yapay zeka kullanımı ile yaratıcı endüstri üreticilerinin elde ettiği gelirlerin daha iyi korunması amaçlanıyor. Özellikle dijital platformlardan elde edilen gelirin belirli bir kısmının, sanatçı katkı payı olarak ayrılması sağlanarak sektördeki dengenin korunması hedefleniyor.
Gelecekte Sanatçılar ve AI İlişkisi
Sanatçılar, yapay zeka eğitimi ve yapay zekanın giderek artan etkisi karşısında daha fazla koruma talep etmeye devam ediyor. Yaratıcı endüstri üreticileri, haklarının AI teknolojileriyle ihlal edilmesine izin vermemek için güç birliği yaparken, sanat dünyasında bu teknolojinin etik kullanımı konusundaki tartışmalar daha da yoğunlaşıyor.