Paylaş:
Tasarım Politikası Avrupa’da Yeniden Şekilleniyor

Dünya Tasarım Örgütü (WDO) ve BEDA işbirliğiyle hazırlanan Avrupa’da Tasarım Politikası Haritalaması Raporu (Design Policy Mapping in Europe Report) yayımlandı. Tasarımın Avrupa’daki rolünü kapsamlı biçimde inceleyen rapor, kıtanın tasarım politikası uygulamalarını karşılaştırmalı bir çerçevede haritalıyor. Çığır açıcı olarak tanımlanan çalışma, tasarımın yalnızca sanatsal bir üretim alanı olmaktan çıkarak inovasyon, sürdürülebilirlik ve ekonomik büyümenin merkezine yerleştiğini açıkça ortaya koyuyor. Raporda Türkiye’ye ayrılan bölümde ise, “Türkiye, belirli politika alanlarında tasarımı ‘Integrated–Championed’ konumuna taşımış; ancak bütüncül bir tasarım politikası yok” ifadeleri yer alıyor.
Özel Politikalar Sonlanıyor: Gömülü Rol Yükselişte
Avrupa’da Tasarım Politikası Haritalaması Raporu, 39 Avrupa ülkesinde tasarımın politika belgelerinde nasıl konumlandırıldığını sınıflandırarak genel bir çerçeve sunuyor. Bu sınıflandırma, tasarımın estetik kaygılarla sınırlı olmayan bir politika aracı olarak görüldüğünü vurguluyor. Avrupa ülkeleri tasarımı; inovasyon, sürdürülebilirlik, dijitalleşme ve rekabetçilik gibi temel başlıkların içine yerleştiriyor. Böylece tasarım, karar süreçlerinde daha sistematik ve belirleyici bir rol üstleniyor.
Bu yaklaşım, kıta genelinde tasarım kültürünün olgunlaştığını ve politika ölçeğinde daha görünür hale geldiğini gösteriyor. Rapor, tasarımın birçok sektörde aktif şekilde kullanıldığını ve hükümetlerin bu potansiyeli besleyen stratejiler geliştirdiğini ortaya koyuyor.
Tasarım Politikası Haritalaması Kapsamlı Bir Çerçeve Sunuyor
Rapor, ülkelerin tasarım politikalarını beş farklı kategori altında değerlendiriyor. Bu kategoriler, tasarımın politika düzeyindeki rolünün ne kadar güçlü veya sınırlı olduğunu anlamayı kolaylaştırıyor. Bazı ülkeler tasarımı yalnızca politika metinlerinde anarken, bazıları onu ulusal stratejilerinin merkezine konumlandırıyor. Bu tablo, Avrupa’nın tasarıma yaklaşımındaki çeşitliliği ve politika derinliğini gözler önüne seriyor.
Projenin lideri Regina Hanke, tasarım politikasına yönelik revize edilmiş bir yaklaşıma duyulan ihtiyacı destekleyen temel bulguları şöyle özetliyor:
- Avrupa’da yalnızca iki özel tasarım politikası kaldı: Letonya ve İzlanda.
- Tasarım her zamankinden daha görünür biçimde birden fazla politika alanına entegre edildi.
- Tasarım, bağımsız stratejilerden kesişen politika rollerine doğru kaydı.
- Tasarım; yaratıcı endüstri bileşeni, inovasyon yöntemi, sürdürülebilirlik aracı ve kullanıcı merkezli kamu hizmetleri için temel bir yaklaşım sunuyor.
- Özel tasarım politikaları, hükümet sistemlerine entegre edildiklerinde tutarlılık sağlıyor; mevcut olmadıkları durumlarda ise tasarımın rolü daha parçalı bir yapıya bürünebiliyor.
Çevresel dönüşüm de raporun öne çıkan bulguları arasında yer alıyor. Tasarım ilkeleri; ürün yaşam döngüsü, malzeme kullanımı ve atık yönetimi gibi başlıklarda sürdürülebilir hedeflere ulaşmanın stratejik bir aracı olarak görülüyor. Dijitalleşme ise tasarımın yükselişini pekiştiren bir diğer alan olarak öne çıkıyor. Kullanıcı deneyimi, hizmet tasarımı ve dijital erişilebilirlik, kamu politikalarının ayrılmaz unsurları haline gelmiş durumda.

Türkiye Bölümü Önemli Veriler Sunuyor
Rapor, Türkiye’nin tasarım politikalarındaki konumunu da detaylı biçimde ele alıyor. Türkiye, tasarımı bazı strateji belgelerinde belirgin şekilde konumlandırıyor. Özellikle sanayi ve rekabetçilik alanlarında tasarıma verilen önem dikkat çekiyor. Ülkede sürdürülebilir üretim modeline yönelik dönüşüm çabalarında tasarımın daha etkin bir rol oynamaya başladığı görülüyor. Döngüsel ekonomi, ürün tasarımı ve çevre dostu üretim gibi başlıklarda tasarımın destekleyici bir unsur olarak değerlendirildiği belirtiliyor. Raporda ayrıca Türkiye’nin dijitalleşme süreçlerinde tasarım perspektifinin henüz gelişme aşamasında olduğu vurgulanıyor. Hizmet tasarımı ve kullanıcı deneyimi gibi alanlarda büyük fırsatlar bulunduğu ifade ediliyor. Bu durum, Türkiye’nin tasarımı politika süreçlerine daha kapsayıcı biçimde entegre edebileceğini gösteren önemli bir işaret olarak değerlendiriliyor.
Tasarım Politikası ve Geleceğe Yönelik Öngörüler
Tasarım politikası başlığının, Avrupa’nın önümüzdeki yıllardaki en kritik tartışma alanlarından biri olacağı öngörülüyor. Rapor, tasarımın ekonomik ve toplumsal dönüşümde daha güçlü bir rol üstleneceğini gösteriyor. Ülkeler, tasarımı kalkınma stratejileriyle ilişkilendirerek yenilikçi ve etkili politikalar geliştirmeyi hedefliyor. Bu bulgular, tasarımın gelecekte yalnızca kültürel bir üretim alanı değil; kamu, ekonomi ve teknoloji politikalarının merkezinde yer alan bir stratejik unsur olacağını ortaya koyuyor. Avrupa’da atılan adımlar, tasarımın küresel ölçekte nasıl bir konum kazanacağına dair önemli bir referans oluşturuyor.
Raporun tamamını MadRes web sitesinden inceleyebilirsiniz







