Paylaş:
Türkiye İş Bankası, Cumhuriyetimizin 100. yılına özel bir armağanla sanatseverlerin karşısına çıkıyor. Banka, 63 yıl boyunca Beyoğlu Şubesi olarak hizmet veren ve 2020 yılından bu yana kapsamlı bir restorasyon sürecinden geçen tarihi binayı Türkiye İş Bankası Resim Heykel Müzesi olarak 29 Ekim’de ziyarete açıyor.
İstiklal Caddesi No:144 adresinde yer alan bu tarihi bina, önce bir Beyoğlu apartmanı olarak inşa edilmiş, ardından uzun yıllar Türkiye İş Bankası’nın Beyoğlu Şubesi olarak hizmet vermiştir. 2020 yılından bu yana devam eden restorasyon çalışmaları ve müze hazırlıkları son aşamaya gelmiş durumda. Resim Heykel Müzesi, Cumhuriyet’in 100. yılında sanatseverlerin beğenisine sunulacak.
Müzikten plastik sanatlara, müzecilikten kültür mirası korunmasına kadar pek çok alanda faaliyet gösteren İş Sanat’ın çatısı altında hayata geçirilen bu yeni müze, ülkemizin kültür-sanat rotasına önemli bir kilometre taşı ekliyor.
Türkiye İş Bankası Sanat Eserleri Koleksiyonu, ilk kez ziyaretçilerle buluşuyor. Osman Hamdi Bey’den Şeker Ahmet Paşa’ya, Hoca Ali Rıza’dan İbrahim Çallı’ya pek çok sanatçının 2.700 civarında eserini barındıran bu koleksiyon, ülkemizin en geniş ve en zengin özel koleksiyonlarından biri olarak bilinir. Resim Heykel Müzesi’nde ilk sergilerinde bu koleksiyondan seçilen 600’e yakın eser sanatseverlerin ilgisine sunulacak.
Resim Heykel Müzesi, Teğet Mimarlık tarafından hazırlanan bir restorasyon projesiyle hayata geçti. Müze, kent belleğinin korunması ve gelecek nesillere aktarılmasının önemini göz önünde bulundurarak uzun soluklu ve titiz bir hazırlık dönemi sonucunda ziyaretçilerini ağırlamaya hazırlanıyor. Müze, Cumhuriyetimizin 100. yaşını coşkuyla kutlayacağımız bir dönemde kapılarını sanatseverlere açacak.
Müzenin kurucu küratörlüğünü, mimar, sanat tarihçisi ve yazar Prof. Dr. Gül İrepoğlu üstlenirken, Müzeolojik Danışman olarak Burçak Madran katkı sağladı.
Tarihi bina, 20. yüzyılın başlarına tarihlenen büyüleyici bir Beyoğlu apartmanının parçasıdır. Bodrumdan terasa kadar 6 kattan oluşan bu yapı, Beyoğlu’ndaki 20. yüzyıldan kalma binalar arasında dikkat çeken nadir örneklerden birini sunar. Ayrıca, korunması gereken bir kültür varlığı olarak tescillenmiş olan bu bina, Beyoğlu’nun kültürel kimliğinin önemli bir parçasını oluşturur.