İngiltere TV Endüstrisi Krizle Yüzleşiyor

İngiltere’de TV endüstrisi, son yılların en ciddi kriz dönemini yaşıyor. Yaratıcı endüstriler birliği Bectu tarafından yapılan yeni araştırma, televizyon sektöründeki işsizlik oranlarının endişe verici boyutlara ulaştığını ortaya koydu. Çalışmaya göre televizyon çalışanlarının neredeyse yarısı işsiz durumda.

Bectu’nun 3.600’den fazla televizyon çalışanıyla yaptığı kapsamlı araştırma, sektörün farklı alanlarında yüksek işsizlik oranlarını gözler önüne seriyor. Drama alanında çalışanların yüzde 45’i, belgesel ve reality içerik üretenlerin ise yüzde 46’sı işsiz. Reklam prodüksiyonu alanında oranlar aynı seviyede. Araştırma, 2023’te ABD’deki eğlence endüstrisi grevlerinin ardından içerik üretiminde yaşanan düşüşün sektörü doğrudan etkilediğini belirtiyor. Çalışanların yalnızca yüzde 20’si iş olanaklarının pandemi öncesi seviyelere döndüğünü söylüyor.

TV Endüstrisi Çalışanları Ekonomik Zorluklarla Boğuşuyor

Anket, yalnızca işsizlik oranlarına değil, aynı zamanda çalışanların yaşam koşullarına da ışık tutuyor. Katılımcıların yüzde 68’i temel yaşam giderlerini karşılamakta zorlandığını belirtiyor. Çalışma sınıfı kökenli çalışanların işsizlik oranı yüzde 42 iken, daha ayrıcalıklı geçmişe sahip olanlarda bu oran yüzde 37’ye düşüyor. Engelli profesyonellerin yüzde 44’ü işsizken, bu oran engelli olmayanlarda yüzde 39 olarak ölçüldü. Etnik azınlık grupları ise beyaz çalışanlara kıyasla daha yüksek işsizlik oranlarıyla karşı karşıya.

Krizin Sosyal ve Psikolojik Etkileri Derinleşiyor

Araştırma, işsizlikle sınırlı kalmayan sorunlara da dikkat çekiyor. Katılımcıların yüzde 74’ü televizyon sektöründe başka iş kollarında kabul edilmeyecek türde bir davranış kültürünün hakim olduğunu düşünüyor. Çalışanların yüzde 61’i son bir yılda zorbalık veya tacize tanıklık ettiğini ya da bizzat maruz kaldığını belirtiyor. Ayrıca yüzde 78’lik bir kesim son işlerini kişisel bağlantılar üzerinden bulduklarını ifade ediyor. Bu durum, özellikle azınlık grupları için ciddi bir dezavantaj yaratıyor. Katılımcıların yüzde 60’ı ırkçı ayrımcılığa doğrudan maruz kaldığını bildiriyor.

Psikolojik sorunlar da dikkat çekici boyutlarda. Belgesel ve reality yapımlarında çalışanların yüzde 24’ü ruhsal sağlıklarının ciddi biçimde etkilendiğini söylüyor. Genel olarak katılımcıların yüzde 68’i son bir yılda kaygı veya depresyon belirtileri yaşadığını dile getiriyor. İstikrarsız çalışma koşulları, kişisel hayatı da olumsuz etkiliyor. Katılımcıların yüzde 72’si iş güvencesizliğinin aile ve sosyal ilişkilerini zedelediğini ifade ediyor. Sadece yüzde 18’lik bir kesim kariyer geleceğine dair umutlu. Araştırmaya göre çalışanların üçte biri önümüzdeki beş yıl içinde sektörden ayrılmayı planlıyor. Bu durum, İngiltere’nin dünya çapında güçlü olan televizyon üretim ekosistemi için ciddi bir yetenek kaybı anlamına geliyor.

Krizi Aşmak İçin Acil Müdahale Çağrısı

Bectu Başkanı Philippa Childs, bulguların ardından acil eylem çağrısında bulundu:
“Bu veriler, istikrarsız çalışma koşullarının ve kötü endüstri pratiklerinin yıkıcı sonuçlarını gözler önüne seriyor. Yetenekli profesyonelleri sektörden uzaklaştırıyoruz. Yayıncılar, yapım şirketleri ve hükümet acilen harekete geçmezse, bu kriz uzun vadeli bir çöküşe dönüşebilir.”

Bectu, serbest çalışanların korunması, iş güvencesinin artırılması ve zorbalıkla mücadele için net politikalar geliştirilmesini öneriyor. Ayrıca Creative Industries Independent Standards Authority (CIISA) için sürdürülebilir finansman çağrısında bulunuyor. İngiltere TV endüstrisi, bu krizi aşamazsa yalnızca bugünkü istihdamı değil, gelecekteki hikaye anlatımını da tehlikeye atabilir.