ALTIN YUNUS’LAR SAHİPLERİNİ BULDU

İstanbul’un kültür sanat sahnesinde parıldayan bir yıldız olan Boğaziçi Film Festivali, 11. kez sinemaseverleri büyüleyici bir yolculuğa çıkardı.

8-16 Aralık tarihleri arasında gerçekleşen 11. Boğaziçi Film Festivali’nin zirvesinde, Türk sinemasının en parlak isimleri, 16 Aralık akşamı AKM Tiyatro Salonu’nda düzenlenen görkemli ödül töreninde bir araya geldi.

T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı Sinema Genel Müdürlüğü’nün destekleriyle, Boğaziçi Kültür Sanat Vakfı tarafından düzenlenen festival, sinema dünyasının kalbinin attığı bir buluşma noktası oldu. Festivalin açılış konuşmasını yapan Boğaziçi Film Festivali Başkanı Ogün Şanlıer, “11.yılımızı gerçekleştirdik. Çok kısa bir sürede güzel bir festival programı hazırladık. Sponsorlarımıza, festival ekibine ve değerli jüri üyelerine çok teşekkür ederim. Nice güzel festivallere.” sözleriyle gecenin coşkusunu paylaştı.

Ödül törenine, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Dr. Batuhan Mumcu, Anadolu Ajansı (AA) Yönetim Kurulu Başkanı ve Genel Müdürü Serdar Karagöz, Turkcell Genel Müdür Yardımcısı Murat Akgüç ve birçok önemli ismin katılımıyla renk kattı. Mumcu, İstanbul’un kültür sanat hayatında önemli bir yere sahip olan Boğaziçi Film Festivali’nde olmaktan duyduğu mutluluğu ifade ederek, festivale emeği geçen herkese teşekkür etti.

Uluslararası alandaki prestijiyle dikkat çeken Boğaziçi Film Festivali, Filistin sinemasının güçlü temsiliyle başladı. İngiliz-Filistinli yönetmen Farah Nabulsi’nin “The Teacher” filmiyle açılışı yapan festival, dünyanın gözleri önünde yaşanan olaylara duyarlılığını bir kez daha gösterdi.

Zengin ve çeşitli

Yılın En İyi Yerli Filmi seçilen “Annesinin Kuzusu”na verilen ödül, Türk sinemasının ne kadar zengin ve çeşitli olduğunu bir kez daha gözler önüne serdi. Jüri Başkanı Burçak Evren’in öncülüğünde değerlendirilen filmler arasında, Umut Evirgen’in yönettiği ve başarıyla seçilen “Annesinin Kuzusu”, duygusal derinliği ve güçlü anlatımıyla büyük beğeni topladı.

Ödül töreninde duygusal anlar yaşandı. “Annesinin Kuzusu” filminin ödülünü teslim alan Umut Evirgen, “Film yapmak gerçekten çok zor. Bu ödülü ilk kısa filmimi çekmemde vesile olan hocam Feride Çiçekoğlu’na ithaf ediyorum.” şeklinde duygusal bir konuşma gerçekleştirdi.

Diğer kategorilerde de Türk sinemasının başarısı göz kamaştırdı. Yiğit Küçükkibar’ın “Gün Batımına Birkaç Gün Kala” ile kazandığı En İyi Senaryo Ödülü, Selin Şekerci’nin “Annesinin Kuzusu” filmdeki performansıyla aldığı En İyi Kadın Oyuncu Ödülü ve Uğur Güneş’in “Gün Batımına Birkaç Gün Kala” ile kazandığı En İyi Erkek Oyuncu Ödülü, geceye damgasını vuran anlar arasında yer aldı.

Festivalde ayrıca, genç yönetmenlere destek amacıyla verilen 50 bin TL’lik En İyi İlk Film Ödülü’nü, Miraç Atabey’in yönettiği “Zamanımızın Bir Kahramanı” filmi kazandı.

Uluslararası Uzun Metraj Film Yarışması’nda büyük bir çekişmeye sahne olan gece, Nacer Khemir’in başkanlığını yaptığı jüri tarafından değerlendirildi. Altın Yunus Ödülü, yönetmen Muayad Alayan’ın çarpıcı eseri “A House In Jerusalem”e layık görüldü. Jüri Başkanı Nacer Khemir, “Bu film katliamın ortasında çok acı bir durum içerisinde çekilmiş. Formuyla, konusuyla ve konuyu ele alış şekliyle bir katliamın içerisinde de hâlâ umudun var olabileceğinin altını çizmek istiyorum.” ifadeleriyle filmin gücüne vurgu yaptı.

Ayrıca, Saar Rogiers’in “Sea Sparkle” ve Hamid Reza Abbasi’nin “Empty Nets” ile kazandığı En İyi Kadın ve Erkek Oyuncu Ödülleri, geceye ayrı bir renk kattı.

11. Boğaziçi Film Festivali’nin Ulusal Belgesel ve Kısa Film Yarışması kategorilerinde de birbirinden etkileyici eserlere ödüller verildi. Genç yetenekleri desteklemek amacıyla verilen 50 bin TL’lik En İyi İlk Film Ödülü’nü Miraç Atabey’in yönettiği “Zamanımızın Bir Kahramanı” filmi, gelecek vaat eden yeteneklere olan desteği vurguladı.

Boğaziçi Film Festivali, Türk sinemasının zengin mirasını bir kez daha ön plana çıkararak, unutulmaz bir etkinlik olarak tarihinde iz bıraktı. Sinemaseverler, bu muazzam etkinlik sayesinde Türk sinemasının derinliklerine bir kez daha dalarken, festivalin gelecek yıllarda da sinema dünyasına ışık tutmaya devam etmesi bekleniyor.