Paylaş:
Şehrin görsel nabzını tutan ve sanat takvimlerinin en önemli etkinliği olan 212 Photography Istanbul, sekizinci edisyonu için kapılarını açmaya hazırlanıyor. Fotoğraf odağında, farklı disiplinlerden öncü isimleri bir araya getiren bu büyük Fotoğraf Festivali, 27 Eylül – 12 Ekim 2025 tarihleri arasında sanatseverlerle buluşacak. Yoğun ilgi gören yedinci yılın ardından 212 Photography Istanbul, bu yıl İstanbul’un iki yakasında, 30’a yakın mekânda kapsamlı bir program sunuyor. Sergilerden atölyelere, söyleşilerden film gösterimlerine kadar zengin bir içerik yelpazesi, sanat ve kültürü şehrin kalbine taşıyacak.
212 Photography Istanbul sekizinci senesinde, T.C. Kültür ve Turizm Bakanlığı desteği ile Türkiye Kültür Yolları Festivali dahilinde çağdaş fotoğrafçılığın en etkileyici isimlerinden Steve McCurry’yi ağırlıyor. McCurry’nin elli yıla yayılan üretiminden yaklaşık 200 eseri bir araya getiren “The Haunted Eye” sergisi, dünya prömiyerini İstanbul’da yapacak. Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Tophane-i Amire Kültür ve Sanat Merkezi’nin tarihsel atmosferinde açılacak sergi, hem ikonlaşmış kareleri hem de daha önce hiç yayımlanmamış işleri içeriyor. Bu büyük seçki, sanatçının bugüne kadar hazırlanmış en kapsamlı sergilerinden biri olma özelliği taşıyor. McCurry’nin hayranları için 28 Eylül’de Akaretler No: 49’da bir imza günü de düzenlenecek.

Akaretler’de İki Usta İsim ve Şehrin Duygusu
Festival rotasının önemli duraklarından biri olan Akaretler, tarihi dokusu ve seçkin atmosferiyle eşsiz bir sahne oluşturuyor. Bu bölge, fotoğraf dünyasının iki önemli ismini, Magnum fotoğrafçısı Harry Gruyaert ve Türkiye moda fotoğrafçılığının öncüsü Tamer Yılmaz’ı konuk ediyor.
Belçikalı usta fotoğrafçı Harry Gruyaert’ın İstanbul’a dair şimdiye dek hiç sergilenmemiş kareleri, “Şehrin Duygusu” sergisiyle ilk kez festival izleyicisiyle buluşuyor. Gruyaert, ışık ve kentsel doku arasındaki hassas etkileşimle şehri katmanlı bir hafıza alanı olarak yeniden hayal ediyor. Sergide, sanatçının farklı şehirlerle kurduğu görsel bağları irdeleyen video işleri de yer alıyor. Gruyaert, 27 Eylül’de Akaretler No: 49’da gerçekleşecek imza gününde hayranlarıyla bir araya gelme fırsatı sunacak.
Türkiye’de moda fotoğrafçılığının dönüşümüne yön veren Tamer Yılmaz’ın retrospektif sergisi “TAMERA” ise Akaretler No: 41 ve 43’te bir ay boyunca ziyaretçilerini ağırlayacak. İzzeddin Çalışlar küratörlüğünde hazırlanan bu sergi, Yılmaz’ın 1990’lardan günümüze uzanan arşivini kapsamlı bir şekilde sunuyor. Sergi; cinsiyet, kimlik ve beden gibi temalar üzerinden dönemin ruhunu bugünün gözünden yeniden anlamlandırıyor, sanatçının sanatsal evriminin izlerini paylaşıyor.

212 Photography Istanbul ile Yeni Ufuklar ve Dijital Deneyimler
Hollandalı sanatçı Erwin Olaf, 8. edisyonda özel bir sergiyle festival takipçileri ile buluşuyor. 2023’te aramızdan ayrılan çağdaş fotoğrafın bu önemli isminin “A Suspended Tomorrow” başlıklı sergisi, Olaf’ın teatral anlatımını fiziksel bir deneyime dönüştürüyor. Yapı Kredi bomontiada’daki bu sergi, izleyiciyi sessizlik, bekleyiş ve zaman üzerine düşündürüyor. Ayrıca Hollandalı sanatçı, küratör ve tasarımcı Erik Kessels de, 4-5 Ekim 2025 tarihlerinde FiLBooks’ta yaratıcı bir atölye ile katılımcılara kendi yollarını bulmaları için ilham vermeyi amaçlıyor.
Festival, dijital sanat ve teknolojinin sınırlarını zorlayan sergilere de yer veriyor. İsveçli sanatçı Erik Johansson’un dijital manipülasyon ve fotoğrafı harmanladığı “Between the Shadows” serisi, Yeldeğirmeni Sanat’ta izleyiciyle buluşacak. Toma Fotograaf’ın “3D Series” sergisi ise bellek ve teknoloji arasındaki sınırları sorguluyor.
Sanatçı Christopher Herwig’in 13 ülke ve 30.000 kilometreyi kapsayan uzun soluklu projesi “Soviet Bus Stops” da Taksim Sanat’ta sergileniyor. Bu sıradışı yapıları belgeleyen projenin belgeseli, 29 Eylül’de Soho House’da özel bir gösterimle izleyiciyle buluşacak. Gösterim sonrası Herwig, yolculuğunu ve yapıların ardındaki hikâyeleri paylaşacak. Herwig de 29 Eylül’de Akaretler’de imza gününde yer alacak.
212 Photography Istanbul, sekizinci edisyonunda da sadece bir sanat etkinliği değil, aynı zamanda şehirle kurulan yaratıcı bir diyalog ve fotoğrafın güçlü isimleriyle bir araya gelme fırsatı sunuyor. Quayola’nın “Fırtınalar” sergisinden Ali Phi’nin “Liminal” sergisine kadar uzanan geniş yelpaze, sanatseverleri fotoğrafın sınırlarını yeniden keşfetmeye davet ediyor. Bu büyük Fotoğraf Festivali, 16 gün boyunca İstanbul’un sanatla örülü keşif rotası olacak.