İş Sanat Dinletileri Cahit Külebi Şiirleriyle Başlıyor

İş Sanat, yeni sezon dinletilerini Cahit Külebi şiirleriyle açıyor. “Küçük Haberci Bulut” adlı dinletisiyle sanatseverler, Külebi’nin derin dünyasında bir yolculuğa çıkacak.

Cahit Külebi Şiirleri, Müzik Eşliğinde İş Sanat’ta

Doğanın ve kırsal yaşamın izlerini şiirlerinde ustalıkla taşıyan Cahit Külebi, yüreğe dokunan şiirleriyle yine izleyenleri büyüleyecek. Külebi, Anadolu’nun sade ve güçlü insanını, yalın bir dille kaleme alırken, sevgi ve yaşam mücadelesini içten bir şekilde aktarıyor. İş Sanat, bu sezonun ilk dinletisinde Cahit Külebi’nin “Küçük Haberci Bulut” adlı şiirlerini seslendirecek. Dinleti, 16 Aralık Pazartesi günü saat 20.30’da İş Kuleleri Salonu’nda ücretsiz olarak izleyicilerle buluşacak.

Atilla Birkiye’nin metnini hazırladığı, Serdar Yalçın’ın müzik direktörlüğünü üstlendiği bu dinletinin sahneye uygulaması Mehmet Birkiye tarafından yapıldı. Şiirlerin seslendirileceği bu özel gecede Metin Belgin, Bülent Emin Yarar ve Hakan Gerçek gibi usta isimler yer alacak. Her zamanki gibi, şiirlere canlı müzik eşlik edecek, sanatseverler unutulmaz bir deneyim yaşayacak.

İş Sanat’ta Ücretsiz Dinleti Keyfi

İş Sanat, bu dinletiyle Külebi’nin şiirlerine yeni bir soluk getirecek. Etkinlik, İş Kuleleri Salonu’nda ücretsiz olarak düzenlenecek ve katılım için Biletix üzerinden rezervasyon yapılması gerekecek. Dinletinin tüm detaylarına issanat.com.tr adresinden ulaşabilirsiniz. Cahit Külebi’nin şiirleri, sadece edebi anlamda değil, aynı zamanda Anadolu’nun kültürel dokusunu da gözler önüne seriyor. Bu özel dinletide, Külebi’nin her bir kelimesi, müzikle harmanlanarak sanatseverlerle buluşacak. İş Sanat’ın bu yeni sezon açılışı, sanatseverler için kaçırılmayacak bir fırsat sunuyor.

Cahit Külebi Kimdir?

Gerçek adı Mahmut Cahit Erencan olan şair, 10 Ocak 1917’de Tokat’ın Zile ilçesinde, Erzurumlu nüfus memuru Necati Bey ile Feride Hanım’ın üçüncü çocuğu olarak dünyaya geldi. Erzurum ve civarı Ruslar tarafından işgal edildiği için, ailesi Külebi’nin doğumundan kısa bir süre önce Tokat’ın Zile ilçesinin Çeltek Köyü’ne taşındı. Şairin ailesi soyadı kanunuyla “Erencan” soyadını alırken, usta edebiyatçı yazı ve şiirlerinde sülalesinin “Gulebi” olan adını “Külebi” olarak kullandı. İlk öğrenimini Tokat’ın Niksar ilçesinde tamamlayan ve ardından orta öğrenime yatılı devam eden Külebi, 1936’da Sivas Erkek Lisesinden mezun oldu.

Cahit Külebi’nin ilk şiiri, okuduğu lisede hazırlanan “Toplantı” dergisinde yayımlandı.

Şiir, anı, deneme türünde yazılar kaleme alan yazar, İstanbul Yüksek Öğretmen Okulu Türk Dili ve Edebiyat bölümünde okurken Ahmet Hamdi Tanpınar ve Ali Nihat Tarlan gibi önemli isimlerden eğitim aldı. Öğretmen okulundaki eğitimi sırasında Ordinaryüs Prof. Dr. Türk dil bilimci ve bilim insanı Reşit Rahmeti Arat’ın desteğiyle dil eğitimi almak amacıyla yurt dışına gönderilen Külebi, yurda döndükten sonra Türk Dil Kurumu Genel Yazmanlığı, Milli Eğitim Bakanlığı Başmüfettişliği ve Kültür Müsteşar Yardımcılığı görevlerinde bulundu.

Usta şair 1949’da “Rüzgar”, 1954’te de “Yeşeren Otlar” adlı kitabını çıkardı. “Yeşeren Otlar” eseriyle 1955’te Türk Dil Kurumu (TDK) Edebiyat Ödülü’nü alan şair, “Yangın” adlı eseriyle ise 1985’te Yeditepe Şiir Armağanı’nı kazandı.

“Nazmi Cihat” imzasıyla “Gençlik” dergisinde şiirlerini kaleme alan Külebi, “Varlık”, “Sokak”, “İnsan”, “Türk Dili”, “Yaratış” ve “Kültür Dünyası” dergilerinde de okuyucularla buluştu.

Külebi’nin Kurtuluş Savaşı ve Mustafa Kemal Atatürk’e ithafen yazdığı “Atatürk Kurtuluş Savaşında” şiiri, besteci Nevit Kodallı tarafından “Atatürk Oratoryosu” olarak bestelendi.

Eserlerinde yurt, insan ve doğa sevgisini işleyen, aşık edebiyatından beslenen, yalın ve içten anlatımı ön plana çıkaran Külebi, yazı ve şiirlerine ilişkin yaptığı bir açıklamada, “Anadolu’nun türküsünü ilk kez başkalarından ayrı bir biçimde söyledim. Gerçekleri anlattım. Gücüm yettiğince de içine şiir katabildiğim için, bu tutumumu beğenmeyen art düşüncelilere, küçümseyicilere rastlamadım. Bugün 20 yaşında yazdığım şiirler bile güncelliğini tüketmiyorsa, elbette başka niteliklerinin yanı sıra, bu sürekli gerçeğin kalıcılığından güç alıyorlar.” sözlerini kullanmıştı.