Paylaş:
Kentler, günümüzün en önemli dönüşüm alanları olarak her geçen gün yeni sorunlar ve fırsatlarla karşı karşıya kalıyor. İklim krizi, göç, ekonomik belirsizlikler ve toplumsal adalet arayışı, yerel yönetimlerin ve şehir sakinlerinin ortak gündemini oluşturuyor. Bu bağlamda düzenlenen Marmara Urban Forum 2025 (MARUF25), üç gün boyunca kentleri geleceğe taşıyacak fikirlerin ve iş birliklerinin buluşma noktası oluyor.
1-3 Ekim 2025 tarihleri arasında İstanbul- Haliç Kongre Merkezinde gerçekleşecek olan forum, “Tüm Mümkünlerin Kıyısında” temasıyla dikkat çekiyor. Yerel yönetim temsilcilerinden akademisyenlere, kültür-sanat dünyasından sivil toplum aktörlerine kadar geniş bir katılımcı profiline ev sahipliği yapan etkinlik, şehirlerin geleceğini çok boyutlu bir perspektifle ele almayı amaçlıyor. Açılış oturumlarından yaratıcı sektörlere, kültürel adalet tartışmalarından iklim odaklı çalışmalara uzanan yoğun program, kentlerin direnç kapasitesini artırmaya yönelik deneyimlerin paylaşılmasına imkân tanıyor.
İlk Gün Temaları; Yaratıcı Endüstriler, İklim Krizi ve Gelecek
Marmara Belediyeler Birliği Genel Sekreteri, MARUF Genel Koordinatörü Dr. M. Cemil Arslan’ın açılış konuşmasıyla başlayacak olan Marmara Urban Forum 2025, “Tüm Mümkünlerin Kıyısında” teması etrafında, kentlerin karşılaştığı krizlere rağmen dayanıklılık, yaratıcılık ve ortak çözümler geliştirme vizyonu masaya yatıracak.
Forumun ilk günü 1 Ekim’de kültür ve sanat odaklı paneller öne çıkıyor. “Kalkınma İçin Stratejik Bir Alan: Kreatif Sektörler” başlıklı oturumda, yaratıcı endüstrilerin ekonomik ve toplumsal dönüşümdeki rolünü tartışılacak. Katılımcılar, kültürel üretimin kentler için nasıl sürdürülebilir bir kalkınma aracına dönüşebileceğini keşfedecekler. Aynı saatlerde düzenlenen “Kent Yayıncıları” paneli ise şehir hikâyelerinin yayımlanma biçimlerine ışık tutacak.
Özel bir oturum olan “Adil Bir Kenti Kültür ve Sanatla Birlikte Örmek”, günün en dikkat çekici bölümlerinden biri olarak öne çıkıyor. Bu oturumda kültürel adaletin yerel düzeyde nasıl hayata geçirilebileceği tartışılacak. Avrupa Birliği destekli “İKSV Ortaklaşa: Kültür, Diyalog ve Destek Programı” kapsamında yürütülen projelerden edinilen deneyimler aktarılırken, bu çalışmaların yerel kültür politikalarına etkileri değerlendirilecek. Kültür ve sanat aracılığıyla sivil toplum ile yerel yönetimler arasında kurulan işbirliklerinin katılımcı, kapsayıcı ve adil bir kent yaşamına katkısı vurgulanacak.
Öğleden sonra dikkat çekici söyleşilerden biri, Kütüphane Konuşmaları bölümünde, “Bir Binayı, Mahalleyi, Şehri… Nasıl Yapmalı?” sözleşişi ile mimar Nevzat Sayın ile gerçekleşecek. Paralel oturumlarında kent dayanıklılığına dair farklı yaklaşımlar da tartışılacak. Ukrayna ve Filistin’den gelen temsilciler, kriz koşullarında şehir yönetiminin deneyimlerini paylaşacaklar.
Akşam bölümünde, sanatın gücüyle programı zenginleşiyor. Sinematek üzerine hazırlanan belgesel gösterimi, Türkiye’de sinema kültürünün gelişimini hatırlatacak. Ardından Onat Kutlar’a adanan özel film, kültürel hafıza ve sanatın toplumsal etkisine dair güçlü bir an bırakacak.
Kente dair zengin bir program
Marmara Urban Forum 2025’in ikinci günü, farklı alanlardan gelen uzmanların katkısıyla zengin bir tartışma zemini sunacak. Sabah oturumları, kentlerin geleceğini teknoloji, veri ve iklim ekseninde ele alacak. Yapay zekâ, robotik sistemler ve sanal gerçeklik uygulamaları üzerine düzenlenen panel, kent yönetiminde inovatif çözümlerin nasıl geliştirilebileceğini tartışmaya açılacak. Katılımcılar, dijitalleşmenin kent yaşamına sunduğu fırsatları ve riskleri değerlendirme imkânı bulacak.
Aynı zaman diliminde iklim senaryoları üzerine gerçekleştirilen atölyeler dikkat çekiyor. Uzmanlar, küresel ısınma ve afet risklerinin şehir planlamasına nasıl entegre edileceğini farklı senaryolar üzerinden inceleyecekler.
Öğle saatlerinde toplumsal katılım ve eşitlik odaklı oturumlar öne çıkıyor. Çocuk ve gençlik için yönetişim atölyeleri, geleceğin karar vericilerini sürece dahil etmeyi amaçlıyor. Katılımcı Çember etkinliği ise herkesin deneyimlerini paylaşabildiği, çok sesli bir platform yaratacak. Sanat ve kültür yine günün önemli başlıkları arasında yer alacak. MARUF on the Go kapsamında hazırlanan dijital kent anlatıları, şehirlerin gündelik hikâyelerini yaratıcı bir biçimde gözler önüne seriyor. Ayrıca kolektif sanat girişimleri, kenti deneyimleme biçimlerine farklı açılardan yaklaşarak programa sanatsal bir derinlik katıyor.
Günün ilerleyen saatlerinde “Veri ile Kent Politikaları” paneli düzenlenecek. Uzmanlar, büyük verinin karar alma süreçlerindeki rolünü, şeffaflık ve erişilebilirlik bağlamında tartışacaklar. İkinci gün, teknoloji, iklim ve katılımın iç içe geçtiği kapsamlı oturumlarla, kentleri yeniden düşünmeye yönelik güçlü bir zemin hazırlayacaklar.
Atölyeler, sergiler ve sürdürülebilir kentler
Marmara Urban Forum 2025’in üçüncü ve son günü, önceki iki günün tartışmalarını tamamlayan, geleceğe dair güçlü bir vizyon sunan oturumlarla şekillenecek. Sabah oturumlarında sürdürülebilirlik ve kent belleği odaklı paneller öne çıkıyor. Özellikle “Su, Enerji ve Dijital Haklar” üzerine düzenlenen oturum, kentlerin temel kaynak yönetiminde karşılaştığı sorunlara çözüm arayacak. Uzmanlar, şehirlerde adil ve erişilebilir yaşam standartlarını güçlendirecek öneriler geliştirecekler.
Günün devamında sergiler ve yaratıcı projeler dikkat çekiyor. Cumhuriyet’in 100 yıllık yolculuğunu belgeleyen sergi, toplumsal belleğin kentsel gelişimle ilişkisini gösteriyor. “Woodlife Sweden” ve “Ahşapla Mümkün!” sergileri, sürdürülebilir mimarinin geleceği hakkında farklı bakış açıları sunuyor. Katılımcılar, ahşap ve doğal yapı malzemelerinin kent planlamasındaki potansiyelini keşfetme imkânı buluyor.
Öğle saatlerinde kültürel hafıza ve göç temalı oturumlar gerçekleştirilecek. Farklı ülkelerden uzmanlar, göç politikalarının kent yaşamına etkilerini tartışacaklar. Bu oturumlarda hem yerel yönetimlerin hem de sivil toplumun çözüm üretme kapasitesini artırmayı amaçlıyor. Akşam bölümünde ise forumun en özel etkinliklerinden biri gerçekleşecek. Alberto Manguel’in Tanpınar’ın izinde yaptığı yolculuğu anlatan belgesel, edebiyat ile sinemanın kesişiminde derin bir kültürel deneyim sunacak. Gösterim, forumun sanat ve kültürle kenti besleme hedefini görsel bir anlatıyla tamamlanacak.
Son oturumda yapılan genel değerlendirme, forum boyunca ortaya çıkan fikirleri bir araya getirecek. Marmara Urban Forum 2025, üç gün boyunca tartışılan temaları bir kapanış vizyonuyla bütünleştirerek, katılımcılara geleceğe dair ortak bir söz bırakacak.
Programın detaylarını resmi web sitesinden takip edebilirsiniz.