İstanbul, 4. Global GastroEkonomi Zirvesi’ne ev sahipliği yaptı. Türkiye’nin öncü sivil toplum kuruluşu Turizm Restoran Yatırımcıları ve Gastronomi İşletmeleri Derneği (TURYİD) tarafından düzenlenen bu önemli etkinlik, Türkiye ve dünya gastronomi dünyasının önde gelen isimlerini bir araya getirdi.
4. Global GastroEkonomi Zirvesi, TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer ve Zirve Komitesi Başkanı Ebru Koralı’nın ev sahipliğinde düzenlendi. Etkinliğe Türkiye Cumhuriyeti Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, gastronomi sektörünün temsilcileri, akademisyenler, sanatçılar, basın mensupları ve TURYİD üyeleri katıldı. Bu zirve, gastronominin ekonomik, sosyal ve kültürel önemini vurgulayan çeşitli oturumlar ve sunumlarla doluydu.
“Gastronomi Ekonomi İçin Güçlü Bir Kaldıraç”
TURYİD Yönetim Kurulu Başkanı Kaya Demirer, açılış konuşmasında gastronominin turizm, kırsal kalkınma ve sürdürülebilir ekonomi için önemli bir kaldıraç olduğunu vurguladı. Demirer, “Yemek bizim için sadece bir ihtiyaç değil, aynı zamanda sosyalleşme ve kültürel bir unsurdur. Gastronomi, turizmin ve tarımsal üretimin desteklenmesi açısından büyük önem taşıyor” dedi. Ayrıca, sektörün 2019-2024 rakamlarının sosyalleşmeye duyulan özlemi ortaya koyduğunu belirtti. Demirer, “Bu yıl sonunda sektörümüz 900 milyar TL’lik bir beklenti içinde. İnsan kaynağı, bugün gastronomi ve turizmde en büyük kaynak sorunu olarak öne çıkıyor. Maddi ve manevi destek olunmalı” diye ekledi.
Türkiye’nin Yerini Sağlamlaştırıyor
Kültür ve Turizm Bakanı Mehmet Nuri Ersoy, Türkiye’nin sunduğu eşsiz gastronomi deneyimleriyle dünya çapında fark yarattığını belirtti. Ersoy, “Michelin Guide’ın Türkiye’nin yeme-içme sektörüne gösterdiği ilgi, ülkemizin gastronomi turizminde ön sıralardaki yerini sağlamlaştırmaya başladığının göstergesidir” diye konuştu. Bakan Ersoy, Türkiye’nin gastronomi turizmi potansiyelinin altını çizerek, “İstanbul, İzmir ve Bodrum marka değerlerini sağlamlaştırmıştır” dedi.
İlber Ortaylı’dan Türk Mutfağına Dair
Tarihçi İlber Ortaylı, “Tanzimat’tan Cumhuriyet’e Mutfakta Değişim” başlıklı oturumda, Türk mutfağının tarihsel evrimini anlattı. Ortaylı, “Türk mutfağı, Anadolu, Yunan ve Pers kültürlerinin etkisiyle şekillenmiştir. Türklerin mutfağının çeşitliliğinde farklı unsurlar söz konusu. Osmanlı azınlık milletleri içerisinde Ermenilerin mutfağı çok zengindir, çeşni çeşitliliği nedeniyle. Türk’ün bitkileri kullanma yöntemi fevkaladedir” dedi. Ayrıca, vegan mutfağın Türk mutfağına aykırı bir darbe olmadığını, et kullanılmayan mutfaklarda da harikalar yaratılabileceğini belirtti.
Moda ve Gastronomi Buluşması
Kreatif Direktör Ece Sükan, “Lüks Moda Markalarının Gastronomiye Olan Tutkusu” sunumunda, moda ve gastronominin nasıl birbirini tamamladığını anlattı. Sükan, “Lüks moda markaları, deneyim ve hikaye sunmak için gastronomiyle birleşiyor. Bu, markaların duruşunu sağlamlaştırıyor. Moda endüstrisi gastronomi buluşması yeni değil ancak son 20 yılda ciddi anlamda ayrılmaz bir ikiliye döndü. Dünya moda haftalarında markalar deneyim ve hikaye sunmak durumunda, gastronomiyle birleşiyor, defile sonrası önemli bir şefle gastronomi deneyimi yaşatmak istiyor” ifadelerini kullandı.
Türk Mutfağı İçin Küresel Fırsatlar
World Food Travel Association CEO’su Erik Wolf, Türk mutfağının dünya sahnesindeki yerini güçlendirmek için otantik yemeklere odaklanılması gerektiğini söyledi. Wolf, “Turizm pazarlama bütçeleri daha çok doğa veya gurme yemeklere harcanır, oysa bu gelir getirmez. Kendi mutfağınıza inanmalısınız. Otantik yemekler yükselen bir trend. Türk mutfağının dünya sahnesindeki algısını değiştirmek için kurumlarla lobi yapmalı ve yenilikçi olmalısınız” dedi. Ayrıca, Akdeniz diyetinin yaygınlaşmasının Türk mutfağı için büyük bir fırsat olduğunu belirtti. Restoranların, otantik mutfağını tanıtmaya odaklanarak Türk yemeklerinin benzersiz lezzetlerini ve malzemelerini sergilemesi gerektiğini vurguladı.
Sinema ve Gastronomi Bir Arada
Zirve öncesinde, 22 Mayıs’ta “2 Film Birden” oturumu gerçekleştirildi. Tràn Anh Hùng’un “Şeflerin Aşkı” ve Metin Çavuş’un “reBuilding PALANGA” filmleri gösterildi. Bu etkinlik, gastronomi ve sinemanın büyülü ilişkisini gözler önüne serdi. “Şeflerin Aşkı” filminde pişen yemeklerden esinlenerek Le Cordon Bleu öğrencileri tarafından hazırlanan özel bir menü ikram edildi. “reBuilding PALANGA” ise Kutluğ Ataman’ın ailesinden kalan toprakları yeniden hayata döndürme mücadelesini anlatıyor.
Kültür ve Sanat Dünyasından Değerli İsimler
Zirvede, Prof. İlber Ortaylı, Bekir Ağırdır, Attila Pinter, Charles Spence gibi birçok önemli isim yer aldı. Katılımcılar, gastronominin farklı disiplinlerle ilişkisini tartışarak, yeni perspektifler sundular. Akdeniz Koruma Derneği Kurucusu Zafer Kızılkaya, World Food Travel Genel Müdürü Erik Wolf, Idecon Idea & Congress Kurucusu ve Ajans Başkanı Yaprak Yapsan, Buğday Ekolojik Yaşamı Destekleme Derneği Başkanı Leyla Aslan gibi isimler, oturumlarda görüşlerini paylaştı.
Türk Gastronomisi İçin Gelecek Vaat Eden Fikirler
Zirvede sunulan yenilikçi fikirler, Türk gastronomisinin geleceğine ışık tuttu. Yerel değerlerin ve coğrafi işaretli ürünlerin tanınırlığını artırmak için yapılan çalışmaların önemine vurgu yapıldı. Türk mutfağı, özgün lezzetleri ve kültürel zenginlikleriyle dünya sahnesinde daha güçlü bir yer edinmeyi hedefliyor. Türk girişimcilerin marka restoranları sayesinde, “Türk Malı” ürün ve hizmet kalitesi dünya ile buluşuyor. Ticaret Bakanlığı’nın yerli üretimin desteklenmesine yönelik çalışmaları ve “Marka” ve “Turquality” programlarının bu süreçte önemli katkılar sağladığı belirtildi.
4. Global GastroEkonomi Zirvesi, gastronomi dünyasının önemli isimlerini bir araya getirerek, Türkiye’nin gastronomi turizmindeki yerini güçlendirdi. Etkinlik, gastronomi ve ekonominin güçlü bağlarını vurgularken, Türk mutfağının küresel sahnedeki yerini sağlamlaştırma yolunda önemli adımlar attı. Türkiye’nin tarımsal üretimi ve gastronomisiyle dünya sahnesinde benzersiz bir konumda olduğu bir kez daha vurgulandı.